
Kara Dul - The Black Widow: 1950'ler-1970'ler Amerika'daki Seri Katil
1950’ler ile 1970’ler arasında Amerika’da korku salan bir figür, "The Black Widow" (Siyah Dul) olarak bilinir. Bu lakap, örümceklerin çiftleşme sonrasında eşlerini öldürmesiyle ilişkilendirilmiş ve onun öldürücü yöntemlerini tanımlamak için kullanılmıştır. Manipülatif zekâsı, kurbanlarını kandırma yeteneği ve suçlarını işleyiş şekli, onu tarihteki en tehlikeli kadın katillerden biri haline getirmiştir.
Kimdi The Black Widow?
"The Black Widow" terimi, genellikle hayat sigortası dolandırıcılığı, evliliklerle kazanç elde etme ve ardından eşlerini öldürerek suçlarını gizleme gibi planlar yapan kadınlar için kullanılmıştır. 1950’ler-1970’ler arasındaki olaylar, çoğunlukla kadınların suç işleme yeteneğinin hafife alındığı bir dönemde gerçekleşmiştir. Bu dönemde, kadınların seri cinayet işleme ihtimali toplumsal olarak göz ardı ediliyor ve bu durum birçok suçlunun daha uzun süre gizli kalmasını sağlıyordu.
Bu lakapla en çok anılan kişi, Belle Gunness ve Nannie Doss gibi kadınların gölgesinde daha az tanınmış olsa da benzer bir profil sergileyen kadınlar olmuştur. Black Widow’un gerçek kimliği bazı vakalarda belirsizdir, çünkü birçok kadın bu lakabı almıştır. Ancak bu kadınların ortak özellikleri manipülasyon becerileri, kurbanlarıyla kurdukları güven ilişkisi ve zehir gibi sinsice öldürme yöntemleriydi.
Modus Operandi (Suç İşleyiş Yöntemi)
Siyah Dul’un suç işleyiş tarzı genellikle "güven ve aldatma"ya dayanıyordu. Kurbanları genellikle romantik partnerleri, eşleri veya yakın tanıdıklarıydı. O dönemde, polis soruşturmalarının sınırlı olması ve kadınlara yönelik düşük suç şüphesi, Siyah Dul’un faaliyetlerini kolaylaştırdı.
En sık kullanılan yöntemler şunlardı:
Zehir Kullanımı: Siyah Dul, kurbanlarını genellikle arsenik gibi zehirlerle öldürüyordu. Zehirlenme belirtileri, doğal hastalıklarla karıştırılabildiğinden, bu yöntem uzun süre fark edilmeden devam etti.
Hayat Sigortası Dolandırıcılığı: Bu kadın katiller, genellikle kurbanları adına yüksek hayat sigortası poliçeleri düzenleyerek ölümden mali kazanç elde ederdi.
Romantik Manipülasyon: Kurbanlarıyla duygusal bağ kurarak onların güvenini kazandıktan sonra cinayet planlarını devreye sokardı.
1950’ler-1970’ler Arasındaki Toplumsal Bağlam
Bu dönemde kadın seri katiller nadiren medyanın ilgi odağı oluyordu. Kadınların suçluluk ihtimali, toplumsal normlar nedeniyle göz ardı edildiği için, bu kişiler rahatça cinayetlerine devam edebiliyordu. Ayrıca, adli tıp teknolojisinin sınırlı olduğu bu dönemde, zehirlenme vakalarının doğal ölümlerle karıştırılması, The Black Widow gibi suçluların yakalanmasını zorlaştırdı.
Kara dul lakabı altında birden fazla kadının yer aldığı tahmin edilmektedir. Ancak bu lakabın en bilinen temsilcileri arasında Belle Gunness veya Nannie Doss gibi katiller yer alır. Her iki kadın da öldürücü planlarını uzun yıllar boyunca gizleyebilmiştir. Ayrıca, bu dönemde ortaya çıkan vakaların bir kısmı, Amerikan toplumunda kadın suçlulara dair algının değişmesine katkı sağlamıştır.
The Black Widow, Amerikan suç tarihinin karanlık bir sayfasıdır. Onun hikâyesi, cinayetlerin sadece fiziksel güçle değil, zihin oyunları ve manipülasyonla da işlenebileceğini gösterir. Kadın katillerin suçlarını analiz etmek, sadece tarihsel bir merak değil, aynı zamanda toplumsal önyargılar ve adli tıp gelişiminin etkilerini anlamak için de önemlidir.
Bu dönemin Siyah Dul’ları, Amerikan toplumunun kadın suçlulara yönelik bakış açısını değiştirmiş ve suç psikolojisine dair yeni tartışmaların kapısını aralamıştır.